22 Aralık 2014 Pazartesi

BİRAZ KOLLAJEN YAPALIM, BİRAZ MOTİVASYON VERELİM:)

Değerli dostlar,
İstemeden de olsa gene uzun bir ara vermek zorunda kaldım yazılarıma. Aslında niyetim sizlere bu yazımda “kalıcı makyaj” ile ilgili bilgi aktarmaktı. Cok sevdiğim bir dostum bu işin gerçek erbabı. Biraz merakınızı kamçılayabilmek adına kendisinin şu anda ismini vermek istemiyorum. Değerli arkadaşım ve çalışmaları bir sonraki yazımın konuğu olacaklar. Çünkü onun ve benim yoğun çalışmalarımız nedeniyle bir türlü bir araya gelemedik. Sürekli olarak kendini konusunda eğiten, yurt dışı kongre  ve eğitimlerle gerçekten de inanılmaz ileride ve emsallerinden açık ara önde olan bir isim. Şimdilik bu kadarını söyledikten sonra bu gün size bambaşka bir konudan söz edeceğim.
Amacımız sizlere hizmet vermek, mutlu etmek ve ışık tutmak. Bu felsefeden yola çıkarak, çok sevdiğimiz ve belli bir yaşdan sonra hayatlarımızın olmaz ise olmazları “plastik cerrahlarımız’a” yollarımız tabiki düşmeye devam edecek zaman zaman. Ama bu zaman zaman’ların aralıklarını azaltabiliriz. Çok basit yöntemlerle Nasılmı? Mesela yediğimize içtiğimize dikkat ederek.
Değerli plastik cerrahlarımıza yolumumuz genellikle cilt sarkmaları nedeni ile düşer. Her birimiz aynı genetik yapıya sahip değiliz.
O nedenle bazılarımızın cilt dokusu daha yumuşaktır. Bazılarımız daha kiloluyuzdur ve yer çekimine karşı koymaya çalışan doku yoğunluğumuz diğerlerimize göre daha fazladır. Burada demek istediğim zayıflar sarkmalara karşı daha iyi durumdadırlar. 40-50 yaş aralığında! Bu yaşların üzerinde zaten ne yediğiniz yada kaç kilo olduğunuzun önemi yoktur? Yolunuz mutlaka iyi bir cerrahın kapısından geçmelidir. Ama işte süreci uzatmak biraz da olsa elimizde.
Yaptığımız en büyük yanlışlardan biri de üşengeçliğimizdir. Önce bir hevesle başlarız sonra “amaaaan bunuda her hafta saçıma mı süreceğim, bu hafta da yapmayayım” yada “şimdi çarşıya kim çıkacak evde bu var bunu yerim olur biter onu da sonar yerim” olur. Bu diyet programlarına hep Pazartesi başlamak ironisiyle aynı şeydir aslındaJ Ve işte bu yüzden o uzun parlak ve gür saçlara, yada dergilerde gördüğümüz incecik sütun gibi kadınlara imreniriz ve kendimizin asla öyle olamayacağını düşünürüz. İşte o kadınlar üşenmeyen kadınlardır. Saatlerce spor yapan, saçına cildine özen gösteren, yediğine içtiğine dikkat eden kadınlardır.
Yani neymiş? Biraz amiyane olacak ama “ne kadar ekmek, o kadar köfte” yada daha iyi bildiğimiz gibi “acı yoksa kazanç da yoktur”!!!!!!!!
İhtiyacımız olan motivasyondur. Süreklilik ve azimdir. Işte bu nokta da eğer biz bunu başaramıyorsak, yardım almalıyız. Güvenilir bir kaynaktan. Seve seve yardımcı oluruz dostlarımJ
Öğüt vermekten konuya bir türlü başlayamadımJ Ancak konu kısa. KOLLAJEN.
Bu kollajen cildimizin ara bağ dokusu bileşenlerinden ipliksi bir proteindir. Ağ gibi cildimizin derinliklerinde bulunur. Cildimiz gergin tutar. Örümcek ağı tekniğini bu aralar oldukça fazla duyduğunuza eminim. Yada radyofrekans vs, vs. Bu tekniklerin hepsinin amacı cildimizdeki kollajen miktarını arttırmaktır. Bir gün sıra onlarada gelecek elbet ama yedikleriniz ile bu kollajen miktarını arttırabilirsiniz. Yada eğer zamanı gelmiş ve bu uygulamalardan birini yaptırmış iseniz bu besinler ile de çok ciddi bir destek program uygulamış olursunuz.
Genistein içeren soya ürünleri, soya peyniri, soya sütü, tofu, hem kollajen üretimini ciddi oranda arttırır, hemde kırışıklıkların oluşmasına neden olan enzimlerin sentezini önler!!!!

Roka, lahana, ıspanak başta olmak üzere tüm yeşil yapraklı sebzeler lutein içerirler ve çok önemli kollagen kaynaklarıdır. Ayrıca bu yeşil yapraklı sebzelerde ve özellikle yeşil biber de portakaldan da fazla C vitamin bulunur ve C vitamin olmadan kolljen sentezi gerçekleşmez bunu da hemen ekleyelim.

Sülfür içeren salatalık, kereviz, yeşil ve siyah zeytin de kollajen sentezine zirve yaptırır ve gergin ve sağlıklı bir cilt yapısına sahip olmanızı sağlar. Haftada bir kereviz günde 10 zeytin tüketmek gerekir ancak eğer yüksek tansiyon sorununuz varsa lütfen kereviz ve zeytin tüketmeyin. Diğer besinlere ağırlık verin. Çünkü kerevizin tansiyon yükseltme etkisi vardır ve zeytin tuz içeriği nedeniyle sizin basilica düşmanlarınızdandır. Günlük tuz seviyeniz sadece bir zeytin yediğinizde tükenecektir. LÜTFEN DİKKAT!!!
Kavun, çiğ havuç ve haşlanmış patates ise harika A vitamini depolarıdır. Hem kollagen yapımında, cilt yenilenmesinde işlev görür, hem de gözleriniz için çok iyidir.
SAĞLIKLI, KEYİFLİ YAŞAM DİLEKLERİMLE....


RESİM KAYNAKLARI:
http://www.hastane.com.tr/saglik/cilde-esneklik-veren-mucizevi-yiyecekler.htmlciltte-kolajen-ureten-besinler-1393843467.jpg 
http://diyetilezayiflamaa.blogspot.com.tr/2013/08/ultherapy-ile-tek-seansta-yuz-ve-boyun.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder